Pazar, Mayıs 25, 2008
dost
İlk evimize geldiği zamanları anımsadım. Ağbimle başına oturmak için kavgalar eder, "Hassas alet.." diye üzerine titrerdik. Kapatınca mutlaka üzeri örtülürdü monitörünün ve bir şey gösterirken: "Monitöre elini değme!" derdi ağbim. "Çizilir."
CD'yi okuyucusuna koymada bile bir saygı vardı. Dünyanın en değerli mücevherini tutar gibi zarif ve masalsı bir yumuşaklıkla koyulurdu CD yuvasına ve kapatırken: "Kapağından ittirme oğlum düğmesine bas şunun!" derdi ağbim. "Kırılır."
Sinclair'dan kalma bilgimle ben klavyesinin içinde sanardım tüm bilgileri. Halbuki onun aslanlar gibi 1 GB'lık bir harddisc'i ve 2 MB'lık kocaman bir hafızası vardı. Windows'u sürekli çökse de dosttu, DOS'tan girilirdi ve oyun oynarken: "Tuşlara yavaş bas!" derdi ağbim. "Bozulur."
Bugün sabah kapının önüne koydum eski bilgisayarımı. Kimse almadı.
Hassas aletti.
Cumartesi, Mayıs 24, 2008
cihazcı


- Baba n'aber?
- Kimsinis?
- Efendim siz galiba işitme cihazı almışsınız da..
- Ne gapmışım?!
- İşitme cihazı efendim.
- Alınmışsa, alınmıştır. Doğrudur.
- Doğru duruyorum efendim. Nasıl memnun musunuz cihazınızdan onun için aramıştım sizi.
- Eyi etmişsin delikanlı. Fevkalâde memnunum. Vatandaşıma tavsiye ederim. Tıpta ve bayındırlık ve iskanda çareler tükenmez.
- Çok teşekkürler efendim. Ben de düşünüyorum almayı en kısa zamanda.
- Gâyet tabiî düşünmelisindir. Bugün alınmazsa yarın alınır. Devlet güşlüdür. Vatandaşımın sıkıntısı nedir?
- Nerosensoriyel işitme kaybı var bende efendim. Yüksek frekanstaki sesleri duyamıyorum. Biraz ince bir durum benimkisi..
- Olsundur. Gereği neyse o yapılır. Yüce Türk Milleti bunu da sağduyuyla karşılar. Sağduyu beş duyudan üstündür.
- Tekrar teşekkür ederim efendim. Saygılar, iyi günler.
- Günler eyidir, yarınlar müreffehtir, devlet güşlüdür ve tüm yetkili kurumları görev başındadır. Ehemmiyetli olan ne duyduğun değil ne anladığındır. Binâenaleyh, sağırla yatan nerosensoriyel işitme kaybıyla kalkar. Bu kadar açıktır.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)