Bu hafta tanıtmaya çalışacağım site deviantart.com.
Deviantart isminden de anlaşılacağı gibi anormal sanatın ve sanatçının dostu bir sitedir. Bireylerin kendilerini sanat yoluyla express etmeleri için bulunmaz bir nimet olan deviantart.com, kullanıcı siteye üye olduktan sonra hanesine Millî Eğitim Bakanlığı onaylı ve "anything goes" mühürlü bir "Sanatçı olması gıda kodeksine uygundur." belgesi gönderir ve böylelikle sanatçılık yolunda ilk önemli adım atılmış olur.
İcra edilmesi günümüzde artık cep telefonlarıyla bile mümkün hale gelmiş olan fotoğraf sanatı doğal olarak en rağbet gören sanat dalıdır. Converse fotoğrafçılığıyla start alan sanat kariyeri, eski kapı önlerinde verilen pozlar, yatağa uzanıp ayakları duvara dikmek, boş evlerde yerlere yatarak, duvar köşelerine çömelerek sigarayla depresyonist açılımlarda bulunmak, banyoda donla fayansları yalamak, vintage kıyafetlerle ayna karşısında ağlar gibi yaparak makyaj akıtmak ve kocaman gözlüklerle belediye parklarında çimlere yayılmak suretiyle kademeli olarak devam eder. (Nenen sen salaklık edesin diye mi diktirdiydi Vesile teyzenin düğününe giydiği o entariyi, fistanı?..)
Sertifikalı kullanıcı; mutlak surette Eternal Sunshine ziki, Amelie, Selvi Boylum Al Yazmalım, David Lynch ve bilimum Fransız filmleri, Garbage, Radiohead, Incubus, Him, PJ Harvey ve daha önce adını duymadığınız eksantrik müzik grupları, ekseriyetle murathan mungan, biraz k.iskender ve bolca Bukowski, Nietzsche serpiştirilmiş, farklı olma ihtiraslı olmasına rağmen 2089292 tane aynısından bulunan profile sahip ve kendi güzelliğinin nedense hiç farkında olmayan hısım akrabalarının verdiği "çok güzel bu cicim..yerim ben seni ama!" nidalı gazlarla coştukça coşar ve bir zaman sonra "Ya ben yeni bir makine alıcam önerileriniz neler??" anketiyle kariyerinde zirveyi zorlar.
Hah! işte bu noktada aylardır "nasıl bir fırsat bulsam da tüm kurtlarımı ortaya dökerek şu gacının aklını alsam.." diye pusuya yatmış olan bol sakallı, hırpane saçlı, Amsterdam'a yerleşmek için halasının kızını bile satmaya dünden razı, midye dolma, bira ve ekşisözlük sever kardeşimiz sahneye çıkar: "Nikon D200MX, D80'le aynı sensöre sahiptir. Yani D70S den biraz daha iyi. Ve daha büyük LCD ekrana sahip..Ayrıca D40x yada D80'in kit lensleri gerçekten kötü.. Kit lensi almayıp 18-200 yada 18-70 gibi bir lens almak gerekir. Sen makro çekmeyeceksen bence Canon'un modellerine de bir bak. Doğubank'ta Sincap Foto var istersen beraber gidebiliriz.." der. Böylelikle, avatarından ve galerisinden buram buram gelen "carpe diem!" elektriğiyle tasarlanmış sanal mevcudiyetini iyice harlayarak yeni bir Nevizade akşamının altını yapar.
Tnx for :+fav:!
12 yorum:
beğenmedim olmamış.ahahaha son dakika ecco homoluğu yapayım
ahahahah bayıldım.
bu resimde model olarak kendimi kullandım klişesinibn boynu bükük kalmıs ama olsun.
bu arada talebiniz onaylanacaktır efendim. yogunluktan cevap veremiyoruz. subelerimiz kapalı.
en iyisi flickr.ne artist var ne sanatçı =)
Deviant evet.. Pis bi yer ya, onda ikisinin buram buram yetenek, onda sekizinin buram buram taklitçi "Adibas" ve "Nikke" koktuğu bi yer...
fikretten benzetme konusunda nokta vuruşu.
süper bi yazı olmuş yahu çok güzel özetlemişsin:)
kurunun yanında yaşlarıda yakmışsınız,kurunun yanında yanacak yaş bir yazıyla...
bok at izi kalmasın
biraz daha uzun olaydı.
biraz daha uzun olaydı.
:))) müthiş bi yazı olmuş, cok güldüm, gülerken de takdir etmeyi esgeçmedim, helal olsun vallahi
E doğru ama.
Yorum Gönder