İlk evimize geldiği zamanları anımsadım. Ağbimle başına oturmak için kavgalar eder, "Hassas alet.." diye üzerine titrerdik. Kapatınca mutlaka üzeri örtülürdü monitörünün ve bir şey gösterirken: "Monitöre elini değme!" derdi ağbim. "Çizilir."
CD'yi okuyucusuna koymada bile bir saygı vardı. Dünyanın en değerli mücevherini tutar gibi zarif ve masalsı bir yumuşaklıkla koyulurdu CD yuvasına ve kapatırken: "Kapağından ittirme oğlum düğmesine bas şunun!" derdi ağbim. "Kırılır."
Sinclair'dan kalma bilgimle ben klavyesinin içinde sanardım tüm bilgileri. Halbuki onun aslanlar gibi 1 GB'lık bir harddisc'i ve 2 MB'lık kocaman bir hafızası vardı. Windows'u sürekli çökse de dosttu, DOS'tan girilirdi ve oyun oynarken: "Tuşlara yavaş bas!" derdi ağbim. "Bozulur."
Bugün sabah kapının önüne koydum eski bilgisayarımı. Kimse almadı.
Hassas aletti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder